Kısaca:

 

  • Satış Müdürlüğü
    • Satış ekibi yönetimi
    •  
  • Yaşam ve Satış Koçluğu
    • +200 saat koçluk deneyimi
    •  
  • Satış Yönetimi Eğitmenliği
    • +200 saat eğitim
    • Satışın Kodları ve DNA'sı Satış Kampı 
    • ve Köprü'nün yaratıcısı

 

 

Eğitim

 

Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan (2005) sonra, iş hayatına atıldım. Buna paralel, önce Ankara Üniversitesi, İnsan Kaynakları Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı yüksek lisans programını (2010), daha sonra Bilkent Üniversitesi Yönetici MBA (Executive MBA) programını tamamladım. (2016)

Öğrencilik döneminde, Türkiye'nin ilk Erasmus Değişim Öğrencilerinden birisi olarak, üniversitenin bir döneminde Finlandiya'da Turku Ünivesitesi'nde eğitimime devam ettim. Yönetici MBA programı sonunda ise, Michigan Üniversitesi'nde, Ross İşletme Okulu'nda, Küresel Rekabet Stratejisi programına katıldım.

 

 

 

 

 

 

Kariyer

2006 yılında Alpet-Altınbaş Holding'de Akaryakıt İstasyonları saha müdürü olarak iş hayatına başladım. 1 yıl sonra Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım A.Ş.'ye (TPAO kuruluşu) geçerek saha müdürü olarak Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde çalıştım. 2011 senesinde bir Alman şirketi olan tesa bant firmasına geçtim. 2 sene satış mühendisi olarak çalıştıktan sonra 2013'te özel müşteriler yöneticisi görevine getirildim. Yaklaşık 4 sene bu göreve devam ettikten sonra, global bir Amerikan firması olan 3M'de müşteri yöneticisi pozisyonu ile kariyer değişikliğine gittim. 3M'den sonra bir Fransız firması olan AirLiquide'de Bölge Satış Müdürü olarak çalıştım. 2018 sonundan beri Bestek firmasında Türkiye Satış Müdürü olarak kariyer yolculuğuma devam ediyorum. 

 

Bunların yanısıra koçluk mesleğine olan ilgim ve geçmiş tecrübelerim doğrultusunda ICF (International Coaching Federation) eğitim ve değerlendirme süreçlerini başarıyla tamamlayarak koçluk mesleğini de yapmaktayım. Özellikle üzerinde durduğum alanlar olan, satış, ilişki yönetimi ikna ve müzakere temelinde, bireysel ve kurumsal eğitimler, mentorluk ve koçluk çalışmalarıma devam ediyorum. 

 

 

Yıllardan Sonra, Yollardan Sonra...

 

Bir satış profesyonelinin iş hayatının hemen hemen yüzde yetmişi sahada ve müşteri ziyaretlerinde geçiyor; bu sürenin de ortalama üçte biri yollarda...Uzun yollara çıkıp, kilometrelerce seyahat edip müşterilerine çözüm ve fayda sağlamak için emek veren tüm meslektaşlarıma selam ve saygıyla kendimden bahsetmek isterim.

 

Yetiştirilmek üzere alındığım "saha müdürü" pozisyonundaki ilk eğitimlerimden birinde bayilik sözleşmesi feshedilen bir bayinin kurumsal kimlik (istasyon kanopi giydirmeleri) söküm işlemi için Kırıkkale'nin bir ilçesinin bir kasabasına gidip, istayon sahibi-bayi tarafından "ben bu köyün ağasıyım, bu giydirmeleri söktürmem, itibarım yerle bir olur" denildikten sonra silah çekilmek suretiyle tehdit edilerek istasyondan uzaklaştırıldığımda sene 2006 idi...

 

Gece 12'ye doğru bindiğim otobüsün şoförü, Ardahan şehir merkezine girmeyeceğini söyleyip beni Ermenistan sınır hattında bir yol ağzında indirdiğinde aylardan Aralık ve bulunduğum bölge itibariyle her yer bembeyaz kardı. Ardahan merkeze giderdi gitmezdi tartışması yapmak için hiç uygun bir durumda olmadığımdan mecburen, dağ başında otobüsten inip Jandarma kontrol noktası olan konteynıra gidip, randevum olan müstakbel bayimi arayıp gelip beni bulunduğum yerden almasını rica ettiğimde sene 2007 idi...

 

Kaş...Tatil cenneti, kim gidip birkaç gün güzel anı biriktirmek istemez ki ? Kaş'ta bir bayilik prosedürü için tam 7 gün geçirip, yaz sıcağında takım elbise-kravat ile her gün tapu dairesine gidip gelmek zorunda kalmıştım. Üstelik işlerin bu kadar uzayacağı öngörülemediği için her açıdan bu 7 günlük mecburi Kaş konaklamasına oldukça hazırlıksızdım. Kaş'tan kaçmak için dua edip bitmek bilmeyen bu 7 günün sonunda bir daha birkaç sene Kaş'a gelmem dediğimde sene 2008 idi...   

 

Ankara'nın Rüzgarlı ilçesinde aracımı park edecek bir yeri zar zor bulmuştum ve etrafta biraz keşif yapmam gerekiyordu. Hafif erimiş ve kirden çamurlu buzlu suya dönmüş sokaklarda stant kurmak için uygun birkaç hırdavat noktası bulmaya çalışıyordum. Bir yandan da "Allahım ben bunca yıl bunun için mi okudum?" diye sorular sormaktan alamıyordum kendimi...Kendimi sorguladığımda sene 2011 idi...

 

Erzurum'un sevimli ve küçük sokaklarında gezip yeni bir satış noktası bulabilir miyim diye dolaşırken 3 günün sonunda, arabama çarpan İran plakalı araç sahibi ile tutanak tutmaya çalıştığım gün...Adım atmadık yer bırakmamıştım, galiba iyi işler çıkacaktı; tam da cağ kebabımı yiyip havaalanına dönmek üzere heveslenirken "olacak iş mi şimdi bu?" diye hayıflandığımda sene 2012 idi...

 

O günlerde, anı yaşarken, stres, üzüntü ve gerilime dair hisler vardı içimde ama bugün keyif ve bana öğrettikleriyle anımsıyorum o zamanları. Ve, o günkü sabrımla, özverimle ve yaptığım çalışmalarla gurur duyarak yazıyorum şimdi. Anı yaşamak gerekir derler ya, doğrudur. Yaşananlardan öğrendiklerimizi, bugünkü kararlarımızı alırken bir yol haritası olarak kullanıp sağlam bir gelecek inşa edebilmek tüm gayemiz; sanki sonsuzluğun ve ölümsüzlüğün sırrını bulmuşçasına...Bunu yaparken asıl olan, şu andan başka bir şey değil. Tam şu an, bu satırları okurken, kendime ve çevreme nasıl bir faydam olabilir, insanlara ne katabilirim diye sorduğunuzda git gide daha keyifli hale geliyor yaşam yolculuğunuz.

Hiç şüphesiz hepimizin nice hikayeleri vardır. Ben de yıllardan ve yollardan sonra yaşadığım onlarcasından birkaçını özetlemek istedim. Aşağıda göreceğiniz eğitim ve kariyer şüphesiz benim için çok kıymetli ama bu ve bunun gibi yaşananlardır aslında beni ben yapan şeyler...

"Ainesi İştir Kişinin, Lafa Bakılmaz." 

Yaptığım İşlerden Elde Edilen Sonuçlar:

 

Yaklaşık 2 yıldır hayatımı sorgulayıp gerçekten ne istediğimi bulmaya çalıştığım bir süreç geçiriyordum. Sorguladığım, okuduğum, araştırdığım ve uyguladığım bir dönemdi ve aslında sonuca ulaştığımı düşünüyordum. Koçluk alma fikri ortaya çıkınca açıkçası zaten ne istediğimi buldum ama şuna tam zamanı bakalım doğru yolda mıyım, anlattıkları kadar faydalı bir şey mi diye denemek istedim. Pek de inandığım bir süreç değildi doğrusunu söylemek gerekirse. Toplam 1,5 ay 3 seans çalışma fırsatım oldu Çağrı Bey ile. Sonunda ise keşke 2 yıl öncesinde deneseydim bunca vakti kaybetmezdim dedim.

İlk görüşmemizde ne istediğimi bildiğime çok emindim hatta çok da heyecanlıydım bunları anlatırken. O kadar heyecanlıydım ki, sonuçta ne istediğimi biliyordum ama o sonuca ulaşmak adına kafamın ne kadar karışık olduğun farkında değildim. Hatta istediğimi düşündüğüm sonuç bile ara adımdı benim için ondan bir sonraki adımı istiyordum aslında. Şuna anlatırken bile karışık olduğunun farkındayım bir de bunun en baştaki halini düşünürsek karman çorbamın kafamın içi, isteklerim, düşündüklerim. İlk görüşmemizin sonunda heyecanımı ve bu karışıklığı fark etmeme destek oldu Çağrı Bey.

İkinci görüşmemize geldiğimde heyecanımın aslında zamanı, hayatı yönetmekte özellikle hayallerim söz konusu olduğunda ne kadar başarısız olduğumu fark ettim. Çevremde zaman yönetimi ve planlı çalışma açısından oldukça başarılı görülen birikimdir halbuki. Günlük işlerde ve görevlerimde ne kadar başarılı isem bu konuda hayallerimde de bu kadar başarısızmışım. Başımdan aşağı kaynar sular döküldüğü an buydu sanırım. Bunun üzerine yoğunlaşmam gerekiyordu artık.

Son görüşmemize geldiğimde ise ilk iki görüşmede yaşadığım farkındalıklarla çok daha sakin ve düzenli bakabiliyordum hayatıma. Daha somut bir tanım yapmam gerekirse 2 yıl önce başladığım kendimi bulma yolunda 1 +1 evde oturuyordum sanki hayatın bana yetmediğini fark edip 2+1 eve çıkmıştım artık. Bu yolda yerleştiğimi düşünüp düşüncelerimi, isteklerimi odalara rast gele yerleştirmişim. Artık hayallerime sığdığımı düşünürken çalışma odasının ortasında duran spatulayı, yatak odasında bulunması gereken ama tv ünitesinin içinde salonda olan ayakkabıyı fark etmemişim. O esnada onlara İhtiyacım olmadığı için bazı karışıklıkların farkında bile değilmişim resmen. Günlük kullandıklarım yerli yerindeymiş sadece ama onlar da bu karışıklığın üstündeymiş. 3. görüşmemizle birlikte bu karışıklığın farkına varıp tam anlamıyla yerleştim o eve ve hayallarime. O kadar büyük bir hafifleme oldu ki benim için.

Hayatımda kendime yaptığım en doğru yatırımlardan biri oldu resmen. Daha ilk anda hiç o uzun süreli sorgulaması tek başına deneyimlenmeme gerek kalmadan tanışsaydım keşke Çağrı Beyle. Neyseki geç olsa da destek alabildim kendisinden. Ne kadar teşekkür etsem az :)